Sabah aynaya baktığımızda önce yüzümüzü görüyoruz. Ve cildimiz bizi dünyadan koruyan ilk savunma hattımız. Ona iyi bakmak, sağlıklı tutmak, hak ettiği değeri vermek istiyoruz.
Oysa ki cildimizde mutlu ve özgüvenli hissetmemiz dünyalar kadar fark yaratıyor hayatımızda. Cildimiz aydınlık, canlı, sağlıklı olduğunda biz de daha canlı oluyoruz. Ve biz cildimize bakarken doğayı ne kadar koruyabilirsek o kadar mutlu oluyoruz.
Cilt bakımı bizce terapötik olmalı, insanın ruhuna iyi gelmeli. Zorluk çıkarmamalı, rahatlatmalı. Gereksiz adımlar ile vaktimizden çalmamalı, etkili olmalı; dinlenmemize, çocuklara, kitap okumamıza, uykumuza vakit bırakmalı.
BİZ NEDEN VARIZ?
Sade Botanicals, doğal kozmetik ürünlerindeki yetersizlikten ve bu ürünlerin uçuk fiyatlarından dolayı ortaya çıktı. Cilt bakımını ve sonrasında da hayatımızı sadeleştirmek ve saflaştırmak istedik. Fakat isteklerimizin hiçbiri dünyadan ve üzerinde yaşayan harikulade canlıların yaşamından daha önemli değildi.
EKİBİMİZ
GÜLCE EVMEZ
Kurucu & Gıda Mühendisi
"Sade Botanicals'ın ortaya çıkışından çok önceye dayanır cilt bakımı maceram. Sağlıklı bir cildim olsun istemişimdir hep. Yıllarca akne ile uğraştım. Çok sonra anlayacaktım ki akne sadece cilt bakımı ile çözülebilecek bir rahatsızlık değildi.
Üniversite zamanlarımda doğal beslenmeye çalışırken cilt bakımımı da doğala döndürmek istedim. Denediğim doğal ürünleri beğenmedim, hayal kırıklığına uğradım. Hem doğal hem etkili olamaz mı diye düşündüm. Ben de deneyeyim, belki daha iyisini yaparım dedim. Her durum için olmasa bile günlük kullanım ve basit çözümlü cilt problemleri için cilt bakımının doğal haliyle de yeterli olabileceğine inandım. Ayrıca insanların doğal olana ulaşma isteğinin istismar edilmesi beni çok rahatsız etti. Gözlerimi yumamadım.
Araştırmayı çok sevdim, paylaşmayı daha da çok. Sıvı kastil sabunu ile başladığım kozmetik ürün denemelerime, herkese "Hadi bunu da dene, bak bu yeni, bunun şusu %0.2 daha fazla, deneyince fikrini bana hemen söyle" diyerek hala devam etmekteyim. Heyecanım azalmak yerine her geçen gün artıyor.
Attığım her adımda insanlara yardımcı olmak istedim; hayatlarında pozitif bir etki bırakmak, dünyayı elimden geldiğince bulduğumdan daha iyi bir yer haline getirmek. Esas amacım dünyayı tamamen değiştirmekti, ki hala öyle. Çok kullanılan bir sözde olduğu gibi, tüm dünyayı değiştiremesem de hayatına dokunduğum bir canlının dünyasını tamamen değiştirebilirim."
SADE BOTANICALS'ta BİZ;
Bağ kurmanın ne kadar değerli ve şifalı olduğunu biliyoruz.
Bir insana ne kadar uzak, ne kadar yabancı, ondan ne kadar farklı olursak olalım, hayatımızın çok değişik anlarında bile de olsa ikimizde de ortak olan bir tecrübe yaşamışsak, sanki birbirimizi uzun zamandır tanır gibi oluruz. Bizimle aynı hisleri ve düşünceleri paylaştığını bilir ve onu kendimizi anlar gibi hemen anlarız. Ortak olan ihtiyaçlarımızın ve görüşlerimizin bir sonucu olan bu platformda, ne yaşadığını bilen, senin için en iyisini isteyen, kalbinin ta içinden davranan bir arkadaş bul istedik.
Seni düşünen biri olduğunu, yalnız olmadığını bil istiyoruz.
Yeterince sevgi görmüyoruz etrafımızdan. Hayatımız boyunca ihmal ediliyoruz, en sonunda kendimiz kendimizi ihmal ediyoruz. Depresyonda olduğumuzun farkına varmaya bile vaktimiz, kendimize ayıracak enerjimiz yok. Koşuşturmacanın içinde bir başkasının bizi düşündüğünü gösteren ufacık bir eylem bile hayatımızı belki de tamamen değiştirebilir. Düşünülmek, bir değerinin olduğunun ve yalnız olmadığının hatırlatılması gibi. Biz seni düşündüğümüzü gösterdiğimizde sen de kendine düşünmeye başlamak için cesaretlen istedik.
Hayatımıza dönüp baktığımızda "İyi ki bu kararları vermiş ve bir çok canlının hayatına olumlu yönde dokunmuşuz" demek istiyoruz.
Düzeni değiştirmek istemeseydik hayat çok rahat ve kolay olabilirdi. Mental hastalıklardan kurtulmak kolay değil çünkü, kendini sevmek hiç kolay değil, spor yapmak, sağlıklı beslenmek de kolay değil, birine onu sevdiğini söylemek, çoğu zaman nefes almak bile kolay değil. Fakat bir amacın olduğunda her şeyin üstesinden gelebilirsin. Biliyoruz ki kimse herkesin yaptığını yaparak dünyayı değiştirmedi. Kolayı değil, dünyayı değiştirecek olanı seçtik.
Attığımız her adımın, her düşüncenin, her kararın bir sonucu var. Elimizdeki iyileştirme gücünün farkındayız ve onu sonuna kadar kullanacağız, dünyamız ve üzerinde yaşayan tüm varlıklar için.
Dürüst olup, bizi biz olarak seven insanlara ulaşalım; yerine getiremeyeceğimiz vaatler vermeden, çoğunluğa uymadan da başarılı olabilelim.
Bugünlerde herkes aynı görünmek istiyor. Olmadığı biri gibi. Başkasında olanı isteyip, kendini eksik hissediyor. Oysa bizi biz yapan kimsede olmayan özelliklerimizdir. Güzel olan da budur zaten. Eşsiz olmak. Neden saklamak zorundaymışız gibi hissedelim ki? Farklılıklarımıza sahip çıkmak, onları kutlamak ve korkmadan gösterebilmek mümkün olsun istiyoruz. Dürüst olmanın değerli olduğu bir dünya istiyoruz.
Kendini sevmek için sebep bulamıyorsan, sen bulana kadar biz seni sevgimizle saracağız.
Kendimiz olmadan başkası olmaya, başkalarını düşünmeye programlandık. İnsan olmadan kız, kadın olmadan anne, yalnız kalmadan sevgili, sevgili olmadan eş, arkadaş olmadan evlat, büyümeden yetişkin, kararsızken emin olmaya zorlandık. Kimse bize sen ne istersin demedi. Demeyecek. Bunu önce kendimizden duymalıyız. Ben kimim ve ne isterim?
Hayatta olarak bile ne kadar şanslı olduğumuzu anlamak, dünyayı değiştirmeye kendimizden başlamak ve kim ne derse desin bunu yapabileceğimizden emin olmak mümkün. Artık olduğumuz kişiyi kabul etmeye, sıkı sıkı kucaklamaya, en iyi kendimize bakmaya hazırız.